How did she get to know so much about fish?
- O, balıklar hakkında o kadar şeyi nasıl öğrendi?
This is one of the fish that Tom caught.
- Bu Tom'un yakaladığı balıklardan biri.
Such fishes as carp and trout live in fresh water.
- Sazan ve alabalık gibi balıklar tatlı suda yaşar.
The pond was alive with various tiny fishes.
- Gölet çeşitli küçük balıklarla doluydu.
There are a lot of fish in the pond.
- Gölde çok sayıda balık var.
Dolphins and whales are not fish.
- Yunuslar ve balinalar balık değildir.
We are at the end of the Age of Pisces and will be entering the Age of Aquarius.
- Biz Balık Çağı'nın sonundayız ve Kova Çağına giriyor olacağız.
Do you think a male Gemini would get on well with a female Pisces?
- Bir erkek ikizin bir bayan balıkla geçineceğini düşünüyor musun?
Do you often have fish for dinner?
- Akşam yemeği için sık sık balık yer misin?
He often eats fish for dinner.
- O, akşam yemeği için sık sık balık yer.
Almost every day he goes to the river and fishes.
- O neredeyse her gün nehire gidip balık avlıyor.
Fishes know how to swim.
- Balıklar nasıl yüzeceğini bilir.
She married an ichthyologist.
- O bir balıkbilimciyle evlendi.