avutmak

listen to the pronunciation of avutmak
Турецкий язык - Английский Язык
console
cheer
cheer up
relieve
solace
to attract and amuse
to soothe, to distract, to condole with, to solace; to comfort, to console; to amuse, to divert
comfort

She cried and cried, but nobody came to comfort her. - O ağladı ve ağladı ama hiç kimse onu avutmak için gelmedi.

help a person to feel less depressed or worried
delude
to soothe, distract
to comfort, console
distract
help a person to feel happy
soothe
divert
condole
amuse
entertain
avut
bound
avut
{f} solace
avutma
condolence
avutma
balm
avut
console

I cannot console Taninna. She doesn't want to talk to anyone. - Taninna'yı avutamam. O kimseyle konuşmak istemiyor.

boş sözlerle avutmak
whisper sweet nothings
gönül avutmak
1. to dally with love. 2. to resign oneself to (a lesser portion), content oneself with (little)
kendini avutmak
console oneself
Турецкий язык - Турецкий язык
Oyalamak
Bir kimsenin acısını veya sıkıntısını yatıştırmak, teselli etmek
eğlemek
AVUTMA
Avutmak işi, teselli
avut
Eşeklere vurulan semer
avutma
Teselli etme
avutmak
Избранное