a large or considerable number

listen to the pronunciation of a large or considerable number
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a large or considerable number в Английский Язык Турецкий язык словарь

many
birçok

Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur. - In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.

O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi. - Many nights did he spend, looking up at the stars.

many
çok

Çok enteresan yerler biliyorsun, değil mi? - You know many interesting places, don't you?

Endonezya çok fazla adadan ve iki yarımadadan oluşur. - Indonesia consists of many islands and two peninsulas.

many
{i} bir çoğu

Takuboku'nun şiirlerini bir çoğunu ezbere öğrendim. - I learned many of Takuboku's poems by heart.

many
{s} bir yığın

Gemide bir yığın fare var. - There are many rats on the ship.

O bir yığın dil konuşmaz. - She does not speak many languages.

many
a good many birçok
many
{s} bir hayli

Bir çekirge ve bir hayli karınca bir tarlada yaşadı. - A grasshopper and many ants lived in a field.

O, bu sabah bir hayli mektup aldı. - He received a good many letters this morning.

many
çoğu zaman

Bu kabilenin atasal ayinlerinin çoğu zamanla kaybedilmiştir. - Many of the ancestral rites of this tribe have been lost over time.

many
a great many pek çok
many
many a time çok kere
many
rengarenk
many
kanşık
many
sürüsüne bereket
many
{i} birçoğu

Birçoğumuz yorgunduk. - Many of us were tired.

Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir. - Many have suffered oppression and misery for a long period of time under the rule of colonialism.

many
kaç

Otobüs her gün kaç kez çalışır? - How many times does the bus run each day?

O otobüs günde kaç kez çalışır? - How many times a day does that bus run?

many
çoğu

Oyuncuların çoğu grip yüzünden keyifsiz oldukları için koç oyunu iptal etti. - The coach called off the game because many of the players were down with the flu.

Çoğu hastalık yoksulluktan sonuçlanır. - Many diseases result from poverty.

many
adl

Tom adlı kaç kişiyi tanıyorsun? - How many people do you know named Tom?

Tom adlı kaç tane çocuk, sizin sınıfınızdadır? - How many kids named Tom are in your class?

Английский Язык - Английский Язык
many
a large or considerable number

    Расстановка переносов

    a large or con·sid·e·ra·ble num·ber

    Турецкое произношение

    ı lärc ır kınsîdırıbıl nʌmbır

    Произношение

    /ə ˈlärʤ ər kənˈsədərəbəl ˈnəmbər/ /ə ˈlɑːrʤ ɜr kənˈsɪdɜrəbəl ˈnʌmbɜr/
Избранное