ressamlık

listen to the pronunciation of ressamlık
Türkçe - İngilizce
painting

He has an aptitude for painting. - O, ressamlık için yeteneklidir.

Painting was the great love of his life. - Ressamlık onun hayatının büyük aşkıydı.

being an artist; painting (as a profession)
art
pictorial art
ressam
painter

They assisted the painter financially. - Mali olarak ressama yardım ettiler.

The painter produces many fine works of art. - Ressam birçok güzel sanat eserleri üretir.

ressam
artist

Tom says he knows someone who's a good sketch artist. - Tom iyi bir polis ressamı olan birini tanıdığını söylüyor.

The artist drew with Chinese ink. - Ressam Çin mürekkebiyle çizdi.

ressam
{i} brush
ressam
designer
ressam
(Sinema) animator
ressam
limner
ressam
illustrator
ressam
(kitap vb.) illustrator
ressam
painter, artist
ressam
artist, painter
ressam
(kadın) paintress
teknik ressamlık
draughtsmanship
teknik ressamlık
draftsmanship
ressamlık