I can easily wait till tomorrow.
- Yarına kadar rahatça bekleyebilirim.
We are comfortably established in our new home.
- Yeni evimize rahatça yerleştik.
As I'm sensitive to heat, I can't live comfortably without air-conditioning in summer.
- Ben ısıya duyarlı olduğum gibi, yaz aylarında klima olmadan rahatça yaşayamam.
Sami could move freely around the prison.
- Sami cezaevinde rahatça dolaşabilirdi.