present participle of fall

listen to the pronunciation of present participle of fall
İngilizce - Türkçe

present participle of fall teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

falling
(Dilbilim) alçalan
falling
düşme

Chris fen dersinde geriye düşme riskinde. - Chris risks falling behind in the science class.

Ham petrol fiyatı düşmektedir. - Crude oil has been falling in price.

falling
{f} düş

Onun düşmesini engellemek için onu tutmak zorunda kaldım. - I had to grab her to keep her from falling.

Yen yükseliyor dolar düşüyor. - The yen is rising and the dollar is falling.

falling
düşerek

Ben düşerek bir kaburgamı kırdım. - I broke a rib falling.

Sonunda kendi kılıcı üzerine düşerek intihar etti. - He finally committed suicide by falling on his own sword.

falling
{s} düşük
falling
{s} düşen

Tom düşen kara baktı. - Tom looked at the snow falling.

Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı. - Falling interest rates have stimulated the automobile market.

falling
(isim) düşüş
falling
{i} düşüş

Tom karın kar küresi içine düşüşüne baktı. - Tom looked at the snow falling inside the snow globe.

Berlin duvarının düşüşü gerçekten önemli bir fırsattı. - The falling of the Berlin Wall was truly a momentous occasion.

İngilizce - İngilizce
falling