paying attention

listen to the pronunciation of paying attention
İngilizce - Türkçe
ilgilenme

Tom'la ilgilenmekten vazgeçtim. - I stopped paying attention to Tom.

pay attention
dikkat etmek

Tom Mary'nin söylediklerine dikkat etmek zorunda değil. - Tom doesn't have to pay attention to what Mary says.

Trafik ışıklarına dikkat etmek zorundayız. - We must pay attention to the traffic light.

pay attention
dikkatini ver

Dikkatini verebilir misin? - Can you pay attention?

Eğer dikkatini verirsen, bir şey öğrenirsin. - You might learn something if you pay attention.

pay attention
dikkatini vermek
pay attention
mühimsemek
pay attention
ilgilenmek
pay attention
kulak vermek
pay attention
dikkat çekme
pay attention
aldırış etmek
pay attention
aldırmak
paying no attention
hiçe sayma
İngilizce - İngilizce
paying attention

    Heceleme

    pay·ing at·ten·tion

    Türkçe nasıl söylenir

    peyîng ıtenşın

    Telaffuz

    /ˈpāəɴɢ əˈtensʜən/ /ˈpeɪɪŋ əˈtɛnʃən/