Tom was approved unanimously. - Tom oybirliğiyle kabul edildi.
Tom was approved unanimously.
Tom oybirliğiyle kabul edildi.
The bill passed unanimously. - Tasarı oybirliğiyle geçti.
The bill passed unanimously.
Tasarı oybirliğiyle geçti.
The election was unanimous. - Seçim oybirliğiyle alındı.
The election was unanimous.
Seçim oybirliğiyle alındı.