İngilizce - Türkçe
one who passes in a carriage teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- passenger
- {i} yolcu
Ben uyandığımda, diğer tüm yolcular inmişti.
-When I woke up, all other passengers had gotten off.
Rosa Parks, beyaz bir yolcuya koltuğunu bırakmayı reddetti.
-Rosa Parks refused to give up her seat for a white passenger.
- passenger
- doğması beklenen çocuk
- passenger
- korunan
- passenger
- iyileşmesi umutsuz hasta
- passenger
- seyyah gezmen
- passenger
- turist/yolcu
- passenger
- {i} beleşçi
- passenger
- {i} gezgin
- passenger
- seyyah
- passenger
- [n] yolcu
- passenger
- {i} işten kaytaran kimse
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
one who passes in a carriage teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- {n} passenger
one who passes in a carriage
Heceleme
one who passes in a car·riageTürkçe nasıl söylenir
hwʌn hu päsız în ı kärîcTelaffuz
/ˈhwən ˈho͞o ˈpasəz ən ə ˈkarəʤ/ /ˈhwʌn ˈhuː ˈpæsəz ɪn ə ˈkærɪʤ/
Resimler
Favoriler