of your secondary field of academic concentration or specialization

listen to the pronunciation of of your secondary field of academic concentration or specialization
İngilizce - Türkçe

of your secondary field of academic concentration or specialization teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

minor
yardımcı
minor
{i} üniversitede ikinci branş
minor
ikinci derecede olan
minor
(İnşaat) azınlık

Kadınlar bir azınlık değildir. - Women are not a minority.

Yeni yasa dini azınlıkları oy verme haklarından mahrum edecek. - The new law will deprive religious minorities of their right to vote.

minor
ufak

Tom ufak bir kazaya karıştı. - Tom was involved in a minor accident.

Dan ufak yaralarla kurtuldu. - Dan survived with minor injuries.

minor
(Ticaret) daha önemsiz
minor
küçük

Bu sadece küçük bir başarısızlık. - It's only a minor setback.

Bana babamın servetinden küçük bir pay verildi. - I was given a minor share of my father's wealth.

minor
minör
minor
ikincil
minor
ergin olmayan çocuk
minor
daha küçük
minor
üniversitede ikinci branşa ait
minor
{i} ergin olmayan kimse, rüştünü ispat etmemiş kimse
minor
kücük
minor
rüştünü ispat etmemiş kimse
minor
rüştünü ispat etmemiş
minor
{s} reşit olmayan

Reşit olmayanlar buraya giremez. - Minors can't come in here.

Kanun, reşit olmayanların sigara içmesini yasaklıyor. - The law prohibits minors from smoking.

minor
önemi az
minor
{i} (üniversitede) yardımcı branş. 3
minor
(Tıp) Küçük (Parvus'un komparatif şekli), minoris
İngilizce - İngilizce
minor
of your secondary field of academic concentration or specialization

    Heceleme

    of your sec·ond·a·ry field of a·ca·de·mic con·cen·tra·tion or spe·cial·i·za·tion

    Türkçe nasıl söylenir

    ıv yôr sekınderi fild ıv äkıdemîk känsıntreyşın ır speşılızeyşın

    Telaffuz

    /əv ˈyôr ˈsekənˌderē ˈfēld əv ˌakəˈdemək ˌkänsənˈtrāsʜən ər ˌspesʜələˈzāsʜən/ /əv ˈjɔːr ˈsɛkənˌdɛriː ˈfiːld əv ˌækəˈdɛmɪk ˌkɑːnsənˈtreɪʃən ɜr ˌspɛʃələˈzeɪʃən/