İngilizce - Türkçe
n: inability to meet basic needs for food, clothing, and shelter teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- poverty
- {i} yoksulluk
Yoksulluk onu çalmaya zorladı.
-Poverty drove him to steal.
Çoğu hastalık yoksulluktan sonuçlanır.
-Many diseases result from poverty.
- poverty
- {i} fakirlik
Bu kitabın tavsiyelerini izleyerek, kendimi fakirlikten kurtarabilirdim.
-By following this book's advice, I was able to pull myself out of poverty.
Fakirlik onun çalışmalarına devam etmesini engelledi.
-Poverty prevented him from continuing his studies.
- poverty
- {i} sefalet
- poverty
- {i} yokluk
- poverty
- haybet
- poverty
- mahrumluk
- poverty
- muhtaç
- poverty
- zarurete düşmüş
- poverty
- {i} yetersizlik
- poverty
- {i} yoksulluk, fakirlik, ihtiyaç
- poverty
- poverty ençok fakir
- poverty
- yoksul
Yoksulluktan dolayı okulu bırakmaktan başka seçimi yoktu.
-He had no choice but to give up school because of poverty.
O yoksulluk nedeniyle oğlunu üniversiteye gönderemedi.
-He could not send his son to college because of poverty.
- poverty
- (isim) sefalet, yetersizlik, eksiklik, parasızlık, yokluk, düşkünlük, yoksulluk, fakirlik
- poverty
- {i} düşkünlük
- poverty
- eksiklik/yoksulluk
- poverty
- poverty line fakirlik ile orta hallilik arasındaki gelir sınırı
- poverty
- {i} eksiklik
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
n: inability to meet basic needs for food, clothing, and shelter teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- poverty
n: inability to meet basic needs for food, clothing, and shelter
Heceleme
n: in·a·bi·li·ty to meet Bas·ic needs for food, clothing, and shel·terTelaffuz
Resimler
Favoriler