much, plenty; large; spacious

listen to the pronunciation of much, plenty; large; spacious
İngilizce - Türkçe

much, plenty; large; spacious teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

ample
bol

Trenimizi yakalamak için bol zamanımız var. - We have ample time to catch our train.

Sami'nin Leyla'yı öldürmek için bol zaman ve bol fırsatı vardı. - Sami had ample time and ample opportunity to kill Layla.

ample
(Jeoloji) yayvan
ample
bol bol yetecek kadar
ample
{s} kâfi
ample
yeterli

On milyon yen proje için yeterli olacaktır. - Ten million yen will be ample for the project.

ample
büyük
ample
geniş

Çatı katında geniş bir oda var. - There's ample room in the attic.

Bu ürün için geniş bir pazar var. - There is an ample market for this product.

ample
gerektiğinden çok
ample
{s} çok
ample
{s} heybetli
ample
genişlik
ample
mebzul
ample
mufassal
ample
etraflı
ample
geniş/bol
ample
{s} iri
ample
ampleness bolluk
İngilizce - İngilizce
{s} ample
much, plenty; large; spacious