modern, of the present age

listen to the pronunciation of modern, of the present age
İngilizce - Türkçe

modern, of the present age teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

contemporary
çağdaş

Eski olanlarının yanı sıra çağdaş Farsça şiirler batı dünyasında bilinmemektedir. - Contemporary Persian poems haven’t been known in west world as well as ancient ones.

Çağdaş edebiyat okuyor. - He studies contemporary literature.

contemporary
modern
contemporary
{i} eşzamanlı şey
contemporary
günümüzecontemporary with ile çağdaş
contemporary
eş zamanlı şey
contemporary
aynı zamana ait
contemporary
{s} aktüel
contemporary
yaşıt
contemporary
akran
contemporary
{i} aynı zamanda yaşamış olan kimse
contemporary
çağdaş (akın/yazar/vb.)
contemporary
diğeriyle aynı dönemde doğan/yaşayan kimse
contemporary
{s} eş zamanlarda yaşamış olan
contemporary
{s} çağcıl
contemporary
asri
contemporary
{s} çağdaş, muasır
contemporary
(sıfat) modern, çağcıl, aktüel, günümüze ait, çağdaş, yaşıt, eş zamanlarda yaşamış olan
İngilizce - İngilizce
contemporary
modern, of the present age