kullanılmama

listen to the pronunciation of kullanılmama
Türkçe - İngilizce
disuse
abeyance
kullan
{f} using

You should try to form the habit of using your dictionaries. - Sözlüklerini kullanma alışkanlığı oluşturmaya gayret etmelisin.

To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses. - Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.

kullan
{f} used

Na'vi language is used in Avatar. - Na'vi dili Avatar'da kullanılır.

Windows is the most used operating system in the world. - Dünyada en çok kullanılan işletim sistemi Windows'tur.

kullan
{f} exploiting

Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts. - Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır

kullan
{f} ply
kullan
utilize

Atomic energy can be utilized for peaceful purposes. - Atom enerjisi barışçıl amaçlarla kullanılabilir.

I want you to utilize that object. - O nesneyi kullanmanı istiyorum.

kullan
used to

That car dealer gave me a bum steer when he told me this used Toyota was in good condition. - O araba satıcısı bu kullanılmış Toyota'nın iyi durumda olduğunu söylediğinde bana yanlış bilgi vermiş.

That's the computer he used to write the article. - O, onun makaleyi yazmak için kullandığı bilgisayardır.

kullan
make use of

Let's make use of our time wisely. - Zamanımızı akıllıca kullanalım.

You should make use of this chance. - Bu şansı kullanmalısınız.

kullan
{f} use

Uranium is used in the production of nuclear power. - Uranyum, nükleer gücün üretiminde kullanılmaktadır.

Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users. - Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.

kullan
{f} exploit

The police found two crushed mobile phones in a trash can near the site of the killings and are attempting to exploit the data contained in them. - Polis cinayetlerin bulunduğu yere yakın bir çöp kutusunda ezilmiş iki cep telefonu buldu ve onların içerdikleri veriyi kullanmaya çalışıyor.

Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts. - Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır

kullan
wield

Do you know how to wield an épée? - Epeyi nasıl kullanacağını biliyor musun?

Sami was wielding a knife. - Sami bir bıçak kullanıyordu.

kullan
get round
kullan
got round
kullan
(Bilgisayar) play

Notice how the player uses his elbows. - Oyuncunun dirseğini nasıl kullandığına dikkat edin.

Do you usually use a pick when you play the guitar? - Gitar çaldığında bir mızrap kullanıyor musun?

kullanılmamak
(neg. form of kullanılmak ) not to fall into desuetude
kullanılmamak
fall into desuetude
kullanılmamak
go out of use
kullanılmamak
pass out of use
kullanılmamak
fall into disuse
kullanılmamak
fall out of use