kefalet

listen to the pronunciation of kefalet
Türkçe - Türkçe
Birinin borcunu ödememesi veya verdiği sözü yerine getirmemesi durumunda bütün sorumluluğu üzerine alma durumu, kefillik: "O zamanlarda her sene kefaletleri yüzünden bin lira, iki bin lira ödemek mecburiyetinde kalınmış."- A. Ş. Hisar
Birinin borcunu ödememesi veya verdiği sözü yerine getirmemesi durumunda bütün sorumluluğu üzerine alma durumu, kefillik
(Osmanlı Dönemi) SABARET
kefalet mektubu
Bir işin yapılması için birisinin kefil olduğunu, güvence verdiğini belirten belge
kefalet senedi
Gemi veya malın salıverilmesi ve serbest bırakılması için verilen belge
kefalet