kayak yapmak

listen to the pronunciation of kayak yapmak
Türkçe - İngilizce
ski

She likes dancing in a disco better than skiing. - Bir diskoda dans etmeyi kayak yapmaktan daha fazla sever.

It's a lot of fun skiing in fresh snow. - Yeni yağmış kar üzerinde kayak yapmak çok eğlenceli.

to ski

Last winter, I went to Canada to ski. - Geçen kış kayak yapmak için Kanada'ya gittim.

I think Tom doesn't like to ski. - Bence Tom, kayak yapmaktan hoşlanmıyor.

wedeling
ski kayak
kayak yap
ski

He broke his leg skiing. - Kayak yaparken bacağını kırdı.

I broke my leg while skiing. - Kayak yaparken bacağımı kırdım.

kayak yapma
skiing

They went skiing during their date. - Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler.

I often went skiing in the winter. - Kışın sık sık kayak yapmaya gittim.