He is a member of the fraternity.
- Kardeşlik derneğinin bir üyesidir.
This country is founded upon the principles of freedom, equality and fraternity.
- Bu ülke, özgürlük, eşitlik ve kardeşlik ilkeleri üzerine kurulmuş.
All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.
- Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
Freedom, Equality, Brotherhood is also Haiti's motto.
- Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik Haiti'nin de sloganıdır.
My sibling is at their desk.
- Kardeşim masasındadır.
Siblings should not quarrel.
- Kardeşler kavga etmemelidir.
He is Taro's brother.
- O Taro'nun erkek kardeşi.
My little brother is watching television.
- Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
Yesterday my sister went to Kobe.
- Dün kız kardeşim Kobe'ye gitti.
He deprived my little sister of all her toys.
- O benim kız kardeşimi oyuncaklarından etti.
He is a member of the fraternity.
- Kardeşlik derneğinin bir üyesidir.
Tom joined a fraternity.
- Tom bir kardeşlik derneğine katıldı.
You made a big mistake, buddy.
- Büyük bir hata yaptın, kardeş.