This is about as many as the United States has.
- Bu yaklaşık ABD' nin sahip olduğu kadar çok sayıdadır.
There are as many as two hundred cherry trees in this park.
- Bu parkta iki yüz kadar çok sayıda kiraz ağaçları vardır.
Tom took me to a restaurant where you can eat as much as you want for thirty dollars.
- Tom beni otuz dolara istediğin kadar çok yiyebileceğin bir restorana götürdü.
He earns three times as much as I do.
- O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor.
Do we really need this much food?
- Bu kadar çok yiyeceğe gerçekten ihtiyacımız var mı?
I haven't had this much fun in years.
- Yıllardır bu kadar çok eğlenmedim.