Fotoğraf çekmek için yetersiz ışık var.
- There is insufficient light to take pictures.
Onun coğrafya bilgisi yetersizdir.
- His knowledge of geography is insufficient.
Okul olanaklarımız yabancı öğrenciler için yetersizdir.
- Our school facilities are inadequate for foreign students.
Japon edebiyatı güzelliği ve zenginliklerine rağmen, şimdiye kadar batıda yetersiz olarak bilinmektedir.
- Japanese literature, in spite of its beauty and riches, is as yet inadequately known in the West.
Onun coğrafya bilgisi yetersizdir.
- His knowledge of geography is insufficient.
Cevabınız tamamen yetersiz.
- Your response is wholly insufficient.