in an eventual manner; finally; ultimately

listen to the pronunciation of in an eventual manner; finally; ultimately
İngilizce - Türkçe

in an eventual manner; finally; ultimately teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

eventually
sonunda

Tom sonunda hoşlandığı bir iş buldu. - Tom eventually found a job that he liked.

Tom sonunda kendi bilgisayarına ücretsiz bir veritabanı uygulamasını yüklemeyi anladı. - Tom eventually figured out how to install a free database application on his computer.

eventually
en sonunda

Polis en sonunda Tom'u yakaladı. - The police eventually arrested Tom.

Fadıl en sonunda İslam'a geçti. - Fadil eventually converted to Islam.

eventually
neticede
eventually
sonuç olarak

Tom sonuç olarak yapmasını istediğimiz her şeyi yaptı. - Tom eventually did everything we asked him to do.

eventually
nihayet

Sekiz ay sonra, nihayet gene kızlarla çıkmaya başladı. - After eight months, he eventually started dating girls again.

Nihayet evlendi onunla. - He eventually married her.

eventually
sonuçta

Sonuçta biri Tom'a terbiyeli davranması gerektiğini söylemek zorunda kalacak. - Eventually, someone is going to have to tell Tom that he needs to behave himself.

Sonuçta, o şiddet suçu sebebiyle beş yıl hapis yatmıştı. - Eventually, he was sentenced to five years in prison for the violent crime.

eventually
z. sonunda, nihayet; er geç
İngilizce - İngilizce
eventually
in an eventual manner; finally; ultimately