Onlar ayrı ayrı ödediler.
- They paid separately.
Onları ayrı ayrı sarar mısınız?
- Could you wrap them up separately?
Bunu ayrı olarak sarar mısınız, lütfen?
- Could you wrap this separately, please?
Koltuk minderi ayrı olarak satılır.
- Seat cushions are sold separately.