He was surprised to hear a cry from within.
- İçeriden bir çığlık duyduğuna şaşırmıştı.
It was an inside job.
- İçeriden birinin yardımıyla işlenmiş bir suçtu.
Keep the kids inside.
- Çocukları içeride tut.
Do you wear shoes indoors?
- İçeride ayakkabı giyer misin?
We spent all day indoors.
- Biz bütün günü içeride geçirdik.
I prefer to stay indoors.
- Ben içeride kalmayı tercih ederim.
Keep the kids indoors.
- Çocukları içeride tutun.
The school is within walking distance of my house.
- Okul evimin yürüme mesafesi içerisindedir.
Tom should be here within fifteen minutes.
- Tom on beş dakika içerisinde burada olmalı.