haysiyet

listen to the pronunciation of haysiyet
Türkçe - İngilizce
self-respect, self-esteem, amour propre, dignity, pride
self-respect, personal dignity, pride; honour, honor
honor; good name; integrity
honour [Brit.]
pride
dignity

Because he believes in the importance of people's own dignity, he advocates suicide. - O, insanların kendi haysiyetinin önemine inandığı için, intiharı savunuyor.

Dignity doesn't cost anything, but I'm the only one who truly possesses it! - Haysiyet hiç bir ücrete tabi değildir ama buna gerçekten sahip olan tek kişi benim!

honor
self-respect
selfesteem
amour
{i} honour
haysiyet divanı
court of honour
haysiyet divanı/kurulu
discipline committee
Türkçe - Türkçe
Değer, saygınlık, itibar: "Kendinden dinlediğine göre, çekilmenin sebebi bir haysiyet meselesi idi."- F. R. Atay
Onur, öz saygı, şeref
Değer, saygınlık, itibar
(Osmanlı Dönemi) itibar, değer, şeref, kıymet, derece, mertebe; cihet, bakım
HAYSİYET
(Osmanlı Dönemi) İtibar. Şeref. Değer. Kıymet. Derece. Câh. Mesned. Mertebe
haysiyet divanı
Onur kurulu
haysiyet