haram

listen to the pronunciation of haram
İngilizce - İngilizce
forbidden unlawful
Forbidden
Not lawful according to Islam
That which is against Islamic law
Something a Muslim must not do or eat
This category is prohibited for the Muslim to do such as stealing and lying Doing the haram counts as a bad deed and not doing it counts as a good deed
The sacred enclave in Mecca enclosing the Ka'bah, the focal point of the hajj
M prohibited food; the word actually refers to that which is delineated or indeed sacred
The Holy Precinct of Mekka
Something which is unlawful or prohibited in Islam
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) Helâl olmayan, İslâmiyetçe ve dince nehyedilen şeyler ve ameller. Allah'ın izin vermediği, men'ettiği şeyler. Helâlin zıddı olan şey
Din kurallarına aykırı olan, dince yasak olan
Yasak
(Osmanlı Dönemi) dinen yapılması kesin olarak yasaklanan, helâl olmayan
haram etmek
O şeyden umulan yarar ve rahatı tattırmamak
haram olmak
Bir şeyden gereği gibi yararlanamamak
haram para
Yasa dışı yollardan kazanılan para
LİGAYRİHÎ HARAM
(Osmanlı Dönemi) Aslında helâl olup, başkasının hakkı olduğu için veya neticeleri itibarı ile haram olan şey. Meselâ cuma namazı esnasında ticaret yapmak gibi
bir şeyi birine haram etmek
O şeyden umulan yarar ve rahatı tattırmamak
haram