Dedemin tekerlekli sandalyesini gördün mü?
- Did you see grandpa's wheelchair?
Dedemle haftada iki üç kez görüşüyordum.
- I saw grandpa two or three times a week.
Bill, annesi bir hemşire olmak için eğitim alırken, büyükanne ve büyükbabası ile birlikte yaşamaya gönderildi.
- Bill was sent to live with his grandparents while his mother studied to become a nurse.
Büyükbabamla gitmek istemiyorum anne. Beni burada bırak.
- Mom, I don't want to go with Grandpa. Leave me here.
Büyük annem ve büyük babam için kaygılanıyoruz.
- We're worried about Grandma and Grandpa.
Büyük baban nerede yaşıyor?
- Where does your grandpa live?
Tom, Mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi.
- Tom was reasonably certain that Mary had stolen his grandfather's gold watch.
Büyükbabasına benziyor.
- He looks like his grandfather.
Dedesi bir yıl önce kanserden öldü.
- His grandfather died of cancer a year ago.
Dedem yaşından dolayı pek iyi duyamıyor.
- Because of his age, my grandfather doesn't hear well.
My grandfather was an archaeologist.
- My grandpa was an archeologist.
Where does your grandfather live?
- Where does your grandpa live?
... Kind of like great-great-great- great-great-great grandpa ...
... grandpa salt has completely disappeared leaving only a superficial incise shall ...