good looking

listen to the pronunciation of good looking
İngilizce - Türkçe
iyi görünümlü

Tom iyi görünümlü ve karizmatiktir. - Tom is good looking and charismatic.

yakışıklı

O gerçekten yakışıklı. - He's really good looking.

Tom hakkında ne düşünüyorsun? Onun güzel bir sesi var. Sadece güzel bir ses mi? Pekala, onun yüzü özel bir şey değil, değil mi? Gerçekten mi! Sanırım o oldukça yakışıklı. - What did you think of Tom? He's got a nice voice. Just a nice voice? Well, his face is nothing special, right? Really! I think he's pretty good looking.

güzel

O hanım çok güzel gözüküyor. - That lady is very good looking.

Bu kadın çok güzel görünüyor. - This woman is very good looking.

goodlooking
yakışıklı
good-looking
çekici
good-looking
güzel

Güzel bir kızla tanışmak istiyor. - He wants to meet that good-looking girl.

Mary çok güzel bir kadın. - Mary is a very good-looking woman.

good-looking
cazip
good-looking
yakışıklı

Tom yakışıklı bir adamdır, ama çok samimi değil. - Tom is a good-looking guy, but he's not too friendly.

O yakışıklı bir adam. - He's a good-looking guy.

goodlooking
güzel
goodlooking
iyi görünümlü
İngilizce - İngilizce
beautiful, handsome
goodlooking
Handsome
good-looking
Someone who is good-looking has an attractive face. Cassandra noticed him because he was good-looking. a good-looking woman. someone who is good-looking is attractive beautiful
good-looking
pleasing in appearance especially by reason of conformity to ideals of form and proportion; "a fine-looking woman"; "a good-looking man"; "better-looking than her sister"; "very pretty but not so extraordinarily handsome"- Thackeray; "our southern women are well-favored"- Lillian Hellman
Türkçe - İngilizce

good looking teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

tasvir gibi very good-looking
(person)
good looking

    Türkçe nasıl söylenir

    gîd lûkîng

    Telaffuz

    /gəd ˈlo͝okəɴɢ/ /ɡɪd ˈlʊkɪŋ/

    Videolar

    ... on, and there's a really good-looking guy in my bed. ...