gir

listen to the pronunciation of gir
Türkçe - İngilizce
come in

Please make an appointment to come in and discuss this further. - İçeriye girmek ve bunu daha fazla görüşmek için bir randevu al lütfen.

I didn't hear you come in. - İçeri girdiğini duymadım.

(Bilgisayar) sign in
(Bilgisayar) retype
incur
got into

Tom broke the door window, reached inside, unlocked the door and got into the car. - Tom kapı camını kırdı, içeriye girdi, kapının kilidini açtı ve arabaya bindi.

Tom got into bed and turned off the light. - Tom yatağa girdi ve ışığı kapattı.

get into

Tom tried to get into the locked room. - Tom kilitli odaya girmeye çalıştı.

It's possible that Tom will get into Harvard. - Tom'un Harvard'a girmesi mümkündür.

fallen under
{f} enter

This ticket allows two people to enter. - Bu bilet iki kişinin girmesine olanak tanır.

For our children to be safe, please do not enter adult sites. - Çocuklarımızın güvenliği için, lütfen yetişkin sitelerine girmeyin.

gone into
fell under
fall under
go into

The system will go into operation in a short time. - Sistem kısa bir süre içinde hizmete girecek.

I saw him go into the toilet a few minutes ago. - Beş dakika önce onun tuvalete girdiğini gördüm.

went into
Gir tuşu
Enter key
gir-çık belgesi
triptyque, tryptique, tryptyque
metin gir
(Bilgisayar) enter text
metni gir
(Bilgisayar) enter text
sıraya gir
get into the line
Türkçe - Türkçe

gir teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

GÎR
(Osmanlı Dönemi) f. (Giriften) "Tutmak, yakalamak" mastarının emir köküdür. Türkçedeki: yapan, tutan, tutucu, dağılan, yayılan gibi mânalara gelir. Kelimenin sonuna eklenir
DÂR Ü GİR
(Osmanlı Dönemi) Kavga, savaş, muharebe, harp, ceng