I was appalled by her lack of good manners.
- Onun görgü yokluğu yüzünden dehşete düştüm.
Greetings are the basis of good manners.
- Selamlar, görgü kurallarının temelidir.
There's proper etiquette for everything, even an orgy.
- Her şey için görgü kuralı vardır, hatta bir seks partisinin bile.
Who taught them table manners?
- Masa görgüsünü onlara kim öğretti?
I was appalled by her lack of good manners.
- Onun görgü yokluğu yüzünden dehşete düştüm.
Who taught them table manners?
- Masa görgüsünü onlara kim öğretti?
This book is on the manners and customs of America.
- Bu kitap Amerika'nın görgü ve gelenekleri üzerinedir.
We've found an eyewitness that says you shot Tom.
- Senin Tom'u vurduğunuzu söyleyen bir görgü tanığı bulduk.
One eyewitness is better than ten earwitnesses.
- Bir görgü tanığı, on tane kulak misafirinden daha iyidir.