fiyatlandırılan

listen to the pronunciation of fiyatlandırılan
Türkçe - İngilizce
(Ticaret) pricing
(Ticaret) priced
fiyat
price

Everyone has his price. - Herkesin bir fiyatı vardır.

Prices keep going up. - Fiyatlar yükselmeye devam ediyor.

fiyat
value

A man can know the price of everything and the value of nothing. - Bir insan her şeyin fiyatını bilebilir ve hiçbir şeyin değerini bilemez.

Don’t think of cost. Think of value. - Fiyatını düşünmeyin. Değerini düşünün.

fiyat
cost

How much do these black pants and red shirts cost? - Bu siyah pantolonların ve bu kırmızı gömleklerin fiyatı ne kadar?

Prices depend on the costs and the demand. - Fiyatlar maliyetlere ve talebe bağlıdır.

fiyat
figure
fiyat
damage
fiyat
valuation
fiyat
cut
fiyat
fee
fiyat
tollage
fiyat
(Ticaret) term

I'll agree to the terms if you lower the price. - Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.

fiyat
(Diş Hekimliği) fees
fiyat
(Ticaret) quotation

We need a firm quotation by Monday. - Pazartesiye kadar bir firmanın fiyat teklifine ihtiyacımız var.

fiyat
damages
fiyat
rate

Price increases explain the difference between the real and nominal growth rates. - Fiyat artışları reel ve nominal büyüme oranları arasındaki farkı açıklar.

The rates cover all the meals at the hotel. - Fiyat listesi, oteldeki tüm yemekleri kapsar.

fiyat
the price
fiyat
in price
fiyat
terms

I'll agree to the terms if you lower the price. - Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.

fiyat
{i} offer

We offer competitive pricing. - Biz rekabetçi fiyatlandırma öneriyoruz.

I offered 30% less than the asking price. - İstenen fiyattan% 30 daha düşük teklif ettim.

fiyat
price tag

The product carries a high price tag. - Ürün yüksek bir fiyat etiketi taşımaktadır.

Tom decided not to buy it after he looked at the price tag. - Tom fiyat etiketine baktıktan sonra onu almamaya karar verdi.

Türkçe - Türkçe

fiyatlandırılan teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Fiyat
hediye
Fiyat
eder
fiyat
Alım veya satımda bir şeyin para karşılığındaki değeri, eder, paha
fiyat
Bir değer ile para birimi arasındaki ilişki
fiyat
Bir mal veya iş gücü için uygun görülen para karşılığı
fiyat
Alım veya satımda bir şeyin para karşılığındaki değeri, eder, paha: "Birkaç ev döşettiğim için mobilya fiyatlarından pek iyi anlarım."- Ö. Seyfettin
fiyat
Bir değer ile para birimi arasındaki ilişki: "Fiyatlarda istikrar ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı, yatırım ve istihdam geliştirici tedbirler öngörülür..."- Anayasa