İngilizce - Türkçe
expresses an incredulous answer teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- nonsense
- {i} saçmalık
Bu tür saçmalık için vaktim yok.
-I don't have time for this kind of nonsense.
O bir aptal. Onun saçmalıklarını artık dinleyemem.
-He's a twat. I can't listen to his nonsense anymore.
- nonsense
- anlamsız
Tom anlamsız konuşuyordu.
-Tom was talking nonsense.
Ona uğraşmak anlamsız.
-It's nonsense to try that.
- nonsense
- {i} saçma
Onu dinleme, o saçma sapan konuşuyor.
-Don't listen to him, he's talking nonsense.
Bu saçmalığın dik alası.
-That's absolute nonsense!
- nonsense
- abuk sabuk
- nonsense
- (isim) saçma, saçmalık, safsata, zırva, fasa fiso
- nonsense
- manasız
- nonsense
- boş laf
- nonsense
- havagazı
- nonsense
- kuru gürültü
- nonsense
- aptalca davranış
- nonsense
- anlamsız söz
- nonsense
- fasafiso
- nonsense
- {i} zırva
- nonsense
- abes
- nonsense
- {i} fasa fiso
- nonsense
- ipe sapa gelmez
- nonsense
- saçma sapan
O saçma sapan konuşuyordu.
-He was talking nonsense.
Onu dinleme, o saçma sapan konuşuyor.
-Don't listen to him, he's talking nonsense.
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
expresses an incredulous answer teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- nonsense
Nonsense! They couldn't have done that!.
expresses an incredulous answer
Heceleme
expresses an in·cre·du·lous an·swerTürkçe nasıl söylenir
îkspresız ın înkrecılıs änsırTelaffuz
/əkˈspresəz ən ənˈkreʤələs ˈansər/ /ɪkˈsprɛsəz ən ɪnˈkrɛʤələs ˈænsɜr/
Resimler
Favoriler