O, çok aydınlanmış bir tutum.
- That's a very enlightened attitude.
Yüzü mutluluktan aydınlandı.
- Her face was enlightened by happiness.
Filozoflar tarafından aydınlatılmamış bir toplum şarlatanlar tarafından aptal yerine konulurlar.
- Any society not enlightened by philosophers is fooled by quacks.
İnsanları aydınlatmak çok kolaydır.
- Enlightening the people is very easy.
Filozoflar tarafından aydınlatılmamış bir toplum şarlatanlar tarafından aptal yerine konulurlar.
- Any society not enlightened by philosophers is fooled by quacks.
Televizyon izleyicileri eğlendirmesinin yanı sıra onları aydınlatır.
- Television enlightens the viewers as well as entertains them.
Ne Tanrı ne de Buda vardır.
- There is neither God nor Buddha.
Buda'ya yolda rastlarsan onu öldür.
- If you meet the Buddha on the road, kill him.
Filozoflar tarafından aydınlatılmamış bir toplum şarlatanlar tarafından aptal yerine konulurlar.
- Any society not enlightened by philosophers is fooled by quacks.
Yüzü mutluluktan aydınlandı.
- Her face was enlightened by happiness.
Bilgeliğin ışığı yeni ufukları aydınlatmalıdır.
- The ray of wisdom must enlighten new horizons.
İnsanları aydınlatmak çok kolaydır.
- Enlightening the people is very easy.
... But the board of The Hindu is enlightened enough for you to ...
... We have the Scott Trust, which is a very enlightened ...