zaferle

Turkish - English

Definition of zaferle in Turkish English dictionary

(isim) Victory

We disputed the victory to the end. - Zaferi sonuna kadar tartıştık.

The player contributed to the victory. - Oyuncu zafere katkıda bulundu.

{i} triumph

She triumphed against all odds. - O her şeye rağmen zafer kazandı.

The emperor returned home in triumph. - İmparator zaferle yurda döndü.

American generals believed they could win an easy victory. - Amerikalı generaller kolay bir zafer kazanabileceklerine inanıyorlardı.

Winning the election was a great victory for the candidate's political party. - Seçimi kazanmak adayın siyasi partisi için büyük bir zaferdi.

Turkish - Turkish

Definition of zaferle in Turkish Turkish dictionary
zafer: utku
ZAFER: (Osmanlı Dönemi) Düşmanı yenme, üstün gelme. Başarma
ZAFER: (Osmanlı Dönemi) Muvaffak olma, maksada erme. Bir çok uğraşmadan sonra maksada erişme
Zafer: warharan
zafer: Biralık bir arpa cinsi
zafer: Bir yarışma veya uğraşıda çaba harcayarak elde edilen başarı
zafer: Savaşta kazanılan başarı, utku: "Al bir kalpak giymişti al / Al bir ata binmişti al / Zafer ırak mı dedim / Aha diyordu."- F. H. Dağlarca
zafer: Savaşta kazanılan başarı, utku

zaferle

Hyphenation

za·fer·le

History

Favorites