underclothes

listen to the pronunciation of underclothes
English - Turkish
iç çamaşır
iç çamaşırı
i., çoğ. iç çamaşırlar
iç çamaşırlar
{i} iç çamaşırları
iç giyim
small
{s} ufak

Tom, Boston'dan çok uzak olmayan ufak bir kentte doğdu. - Tom was born in a small town not too far from Boston.

Kazanmak için ufak bir şansımız var. - We have small chance to win.

small
{s} küçük

Yakınlardaki küçük bir kasabada yaşıyordu. - He lived in a small town nearby.

Benim odam çok küçük. - My room is very small.

small
{s} hafif
small
{s} mütevazi
small
ufak parça
small
çok bencil
small
mütevazı
small
ufak ufak
small
küçük küçük
small
{i} dar kısım
small
{s} minik
small
{s} cömertlikten yoksun, yalnızca kendi çıkarlarını düşünen, çok bencil
small
{i} arka

Arabanın arkasında saklanan küçük bir kedi var. - There's one small cat hiding behind the car.

Bizim bir bayan arkadaşımız, geçen hafta küçük bir kasabaya bir seyahat yaptı. - A woman friend of ours took a trip to a small town last week.

small
small arms tabanca gibi ufak silahlar
small
{s} küçücük
small
bir şeyin ince yeri
small
{s} ufak tefek

Ne kazandığın patronun maaşı ile karşılaştırıldığında ufak tefek şey. - What you make is small potatoes compared to the boss's salary.

small
{s} mini
small
(sıfat) küçük, mini, ufak, minik, az, ufak tefek, küçücük, ufacık, basit, sıradan, önemsiz, fakir, zayıf, hafif, mütevazi
English - English
clothes worn next to the skin and underneath outer clothing
undergarment worn next to the skin and under the outer garments
Your underclothes are the items of clothing that you wear next to your skin and under your other clothes. from multi-patterned sweaters to attractive underclothes. = underwear. clothes that you wear next to your body under your other clothes = underwear
{i} underwear, undergarments
Clothes worn under others, especially those worn next the skin for warmth
small
underclothes
Favorites