English - Turkish
Definition of to turn on a bit, byte or specific operation of the computer in English Turkish dictionary
- enable
- {f} olanak tanımak
- enable
- {f} imkân vermek, mümkün kılmak, sağlamak
- enable
- {f} izin vermek
- enable
- etkinleştirmek
- enable
- kolaylık sağlamak
- enable
- (Bilgisayar) canlandırmak
- enable
- olanaklı kılmak
- enable
- sağlamak
Benim yeni arabam her zaman herhangi bir yere gitmeme olanak sağlamaktadır.
-My new car enables me to go anywhere, anytime.
Yeni metro 20 dakika içinde okula gitmemi sağlamaktadır.
-The new subway enables me to get to school in 20 minutes.
- enable
- seçilir kıl
- enable
- (Bilgisayar) etkinleştir
- enable
- geçerli kılmak canlandırmak
- enable
- Etkinlemek
- enable
- kuvvet vermek
- enable
- sağla
Bu kuşun büyük kanatları onun çok hızlı uçmasını sağlar.
-This bird's large wings enable it to fly very fast.
Sıkıcı bir konser sırasında, kahve benim uyanık kalmamı sağladı.
-The coffee enabled me to stay awake during the dull concert.
- enable
- (fiil) yetki vermek, olanak vermek, olanak tanımak, izin vermek
- enable
- {f} yetki vermek
- enable
- seçilir kılmak
- enable
- salâhiyet tanımak
Related Terms
English - English
Definition of to turn on a bit, byte or specific operation of the computer in English English dictionary
- enable
to turn on a bit, byte or specific operation of the computer
Hyphenation
to turn on a bit, byte or spe·cif·ic op·e·ra·tion of the com·put·erPronunciation
Resimler
History
Favorites