to save from any violence, danger or evil

listen to the pronunciation of to save from any violence, danger or evil
English - Turkish

Definition of to save from any violence, danger or evil in English Turkish dictionary

rescue
{f} kurtarmak

Onu kurtarmak için elinden geleni yaptı. - He did his best to rescue her.

O, beni kurtarmak için geldi. - He came to my rescue.

rescue
{i} hayat kurtarma
rescue
{i} yardım

Onlar çocuğun yardımına gittiler. - They went to the boy's rescue.

İlk yardım ekibi gelinceye kadar dayanmaya çalış. - Try to hold on until a rescue team arrives.

rescue
{i} kurtarma

O, beni kurtarmak için geldi. - He came to my rescue.

Arama ve kurtarma operasyonları hemen başladı. - Search and rescue operations began immediately.

rescue
kurtulma

Leyla kurtulma şansını kaçırdı. - Layla missed a chance of rescue.

rescue
tahlisiye
rescue
kurtuluş
rescue
{f} kurtar

Tom, köpeği aç askerler tarafından yenilmekten kurtardı. - Tom rescued the dog from being eaten by the hungry soldiers.

Babalarını kurtarmak için acele ettiler. - They hurried to their father's rescue.

rescue
{i} imdat
rescue
imdadına yetişip kurtarmak
rescue
{f} hacizden kurtarmak
rescue
{f} imdadına yetişmek
rescue
{f} muaf tutmak
rescue
{f} zorla geri almak
English - English
rescue

The well-trained team rescued everyone after the avalanche.

to save from any violence, danger or evil
Favorites