English - Turkish
Definition of to put an end or stop to in English Turkish dictionary
- terminate
- son vermek
- put an end
- son vermek
Onların hararetli tartışmaya bir son vermek için boşuna uğraştı.
-He tried in vain to put an end to their heated discussion.
Ben tartışmaya bir son vermek istiyorum.
-I want to put an end to the quarrel.
- terminate
- sona eren
- terminate
- {f} sona ermek
- terminate
- {f} bitmek
- terminate
- (Kanun) azil
- terminate
- (Askeri) sona erdirme
- terminate
- sona erdirmek
- terminate
- sınırlanmış
- terminate
- sonlamak
- terminate
- sonlandır
Ülkeler dostça ilişkileri sonlandırdı.
-The countries terminated friendly relations.
- terminate
- bitirmek
- put an end
- son verdi
- put an end
- (Bir) son vermek
- terminate
- {f} sınır koymak
- terminate
- (Mukavele) sonlandırmak, sona erdirmek
- terminate
- (fiil) sınırlamak, sınır koymak, son vermek, bitirmek, sona ermek, bitmek
- terminate
- bitirmek Sonlamak;Bitirmek /
Related Terms
English - English
Definition of to put an end or stop to in English English dictionary
- terminate
to put an end or stop to
Turkish pronunciation
tı pût ın end ır stäp tıPronunciation
/tə ˈpo͝ot ən ˈend ər ˈstäp tə/ /tə ˈpʊt ən ˈɛnd ɜr ˈstɑːp tə/
Resimler
History
Favorites