to produce flames

listen to the pronunciation of to produce flames
English - Turkish

Definition of to produce flames in English Turkish dictionary

flame
alev

Rüzgar alevleri körükledi. - The wind fanned the flames.

Rüzgarla körüklendiği için, alevler her yöne yayıldı. - Fanned by the strong wind, the flames spread in all directions.

flame
{f} alevlen

Bazı alevlenmeyi geciktiriciler kanser ve hormonal bozulmalara neden olabilir. - Some flame retardants can cause cancer and hormonal disruptions.

flame
(Tıp) flam

Nicolas Flamel kurşunu altına dönüştürmeyi hayal etti. - Nicolas Flamel dreamed of turning lead into gold.

flame
alevlendirmek
flame
büyük sevgi
flame
parlamak
flame
alevlenmek
flame
ateş

Küçük bir kıvılcım sık sık büyük bir alevi ateşler. - A small spark often ignites a big flame.

O kendini aşk ateşinin kollarına bıraktı. - She gave herself to flames of love.

flame
flameproof ateş almaz
flame
{f} alev almak
flame
{i} alev kırmızısı
flame
{f} kızarmak
flame
{i} hiddet
flame
{f} kıpkırmızı olmak
flame
flametree
flame
(fiil) alevlenmek, alev alev yanmak, alev almak, kızarmak, kıpkırmızı olmak
flame
(Tekstil) alev, yalaz
flame
{i} k.dili. sevgili
flame
flame thrower yanar benzin saçan bir silâh
English - English
flame
to produce flames

    Hyphenation

    to pro·duce flames

    Turkish pronunciation

    tı prıdus fleymz

    Pronunciation

    /tə prəˈdo͞os ˈflāmz/ /tə prəˈduːs ˈfleɪmz/
Favorites