to leave alone; to stop bothering

listen to the pronunciation of to leave alone; to stop bothering
English - Turkish

Definition of to leave alone; to stop bothering in English Turkish dictionary

let alone
kendi haline bırakmak
let alone
bırak

Bırak bir ulusu, o kendi ailesini idare edemez. - He can't run his own family, let alone a nation!

Bırak bir doları bir sentim bile yok - I don't have a cent, let alone a dollar.

let alone
karışma
let alone
(Kristalografi) 'na ek olarak
let alone
şöyle dursun

Konuşmak şöyle dursun, Fransızca okuyamıyorum. - I can't read French, let alone speak it.

Koşmak şöyle dursun, neredeyse yürüyemiyor. - She can hardly walk, let alone run.

let alone
şöyle dursun: He can't support himself, let alone two relatives. İki akraba şöyle dursun, kendisini bile geçindiremiyor
let alone
(Fiili Deyim ) kendi haline bırakmak , ilişmemek
English - English
let alone

I wish he would let me alone so I could get some sleep.

to leave alone; to stop bothering
Favorites