to grant (something) as a deduction or an addition; esp. to abate or deduct

listen to the pronunciation of to grant (something) as a deduction or an addition; esp. to abate or deduct
English - Turkish

Definition of to grant (something) as a deduction or an addition; esp. to abate or deduct in English Turkish dictionary

allow
{f} izin vermek

Çocuğun yaşı nedeniyle izin vermek zorundasın. - You have to allow for the boy's age.

Tom Mary'nin geçmesine izin vermek için kenara çekildi. - Tom stepped aside to allow Mary to pass.

allow
(Bilgisayar) en çok
allow
(Bilgisayar) kullanıcı sayısı
allow
mahal vermek
allow
cevaz vermek
allow
izin ver

Kütüphanede konuşmaya izin verilmiyor. - Talking in the library is not allowed.

Size kuralları ihlal etmek için izin verilmez. - You are not allowed to violate the rules.

allow
{f} fikrinde olmak
allow
{f} bırakmak
allow
{f} koyvermek
allow
{f} ayırmak
allow
{f} indirim yapmak
allow
meşru
allow
{f} kabul etmek
allow
{f} izin vermek, müsaade etmek
allow
{f} itiraf etmek
allow
{f} göz önüne almak
allow
al
allow
{f} düşünmek
English - English
allow
to grant (something) as a deduction or an addition; esp. to abate or deduct

    Hyphenation

    to Grant (something) as a de·duc·tion or an addition; esp. to a·bate or de·duct

    Pronunciation

Favorites