to gain; to obtain

listen to the pronunciation of to gain; to obtain
English - Turkish

Definition of to gain; to obtain in English Turkish dictionary

accomplish
{f} yapmak

Ken sonunda yapmak için yola çıktığı şeyi başardı. - Ken finally accomplished what he set out to do.

Piyano derslerinizle ne yapmak istiyorsunuz? - What would you like to accomplish with your piano lessons?

accomplish
(fiil) başarmak, sonuçlandırmak, yapmak, yerine getirmek, üstesinden gelmek; almak (yol, zaman)
accomplish
{f} başarmak, becermek, üstesinden gelmek
accomplish
sonuçlandır

O başladığı şeyi sonuçlandırır. - He accomplishes whatever he sets out to do.

accomplish
{f} yerine getirmek
accomplish
{f} almak yol
accomplish
hayata geçirmek
accomplish
(Tekstil) 1. gerçekleştirmek 2. yapmak (üretmek, çıkarmak, bitirmek)
accomplish
(Kanun) yapıp bitirmek
accomplish
başarıyla sonuçlandırmak
accomplish
başarmak

Büyük işleri başarmak için sadece hareket etmemeliyiz aynı zamanda hayal kurmalıyız; sadece planlamamalıyız aynı zamanda inanmalıyız. - To accomplish great things we must not only act, but also dream; not only plan, but also believe.

Hayatta bir şey başarmak istiyorum. - I want to accomplish something in life.

accomplish
sonuçlandir
accomplish
{f} üstesinden gelmek
accomplish
{f} sonuçlandırmak
accomplish
(Mukavele) tamamlamak; başarmak, becermek, üstesinden gelmek
accomplish
başar

Lindbergh'in tek başına sürekli transatlantik uçuşu kayda değer bir başarıydı. - Lindbergh's solo nonstop transatlantic flight was a remarkable accomplishment.

Ben, ne pahasına olursa olsun onu başaracağım. - I will accomplish it at all costs.

accomplish
nezaketli
accomplish
{f} zaman
accomplish
ikmal etmek accomplished ikmal edilmiş hünerli
English - English
accomplish
to gain; to obtain
Favorites