to estrange; to alienate

listen to the pronunciation of to estrange; to alienate
English - Turkish

Definition of to estrange; to alienate in English Turkish dictionary

alien
{i} yabancı

Dünyalılar yabancı gözetim altına girdi ve büyük bir savaşı engelledi. - Earthlings became under alien surveillance that prevented a major war.

Yabancılaşma yirminci yüzyıl edebiyatının ortak bir teması. - Alienation is a common theme of twentieth-century literature.

alien
zıt
alien
değişik
alien
ters
alien
yabancı uyruklu kimse
alien
(isim) yabancı, yabancı uyruklu kimse, ecnebi; yaratık; haklardan mahrum bırakılan kimse; yabancı kelime, aktarma [dilb.]
alien
vatandaş olmayan
alien
{i} ecnebi
alien
{s} farklı
alien
alienable satılabilir
alien
{s} uzaylı

Tom gerçekten Mary'nin uzaylılar tarafından kaçırıldığına inanıyor mu? - Does Tom really believe that Mary was abducted by aliens?

Filmlerde gördüklerimize benzer uzaylıların şu ana kadar gezegenimizi ziyaret etmiş olmalarının olası olmadığını düşünüyorum. - I think it's unlikely that aliens similar to what we see in the movies have ever visited our planet.

alien
başka Irktan olan kimse
alien
{s} uymayan
alien
{i} yaratık
alien
ferağı kab
alien
(Askeri) YABANCI, ECNEBİ: Amerikalı olmayan veya Amerikan uyruklu olmayan şahıs
alien
{s} yabancı uyruklu
English - English
alien
stranger