to be in need of; to require (something)

listen to the pronunciation of to be in need of; to require (something)
English - Turkish

Definition of to be in need of; to require (something) in English Turkish dictionary

want
{i} arzu

Ne içmeyi arzu edersiniz? - What do you want to drink?

Onu getirmeni arzu ediyorum. - I want you to bring her.

want
{i} 1. yokluk, -sizlik: want of good manners terbiyesizlik. We were unable to take a vacation for want of money. Parasızlıktan tatil yapamadık
want
lazım olmak
want
zaruret
want
hacet
want
istek

Eğer benim yapmamı istiyorsan, senin çocuklarına bakmaya istekliyim. - I'm willing to take care of your children, if you want me to.

Müşterilerimizin istek ve gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz. - We aim to satisfy our customers' wants and needs.

want
istekler

Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar. - They want to choose their mates by their own will.

İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın. - Separate your wants from your needs.

want
gereksinimler

Müşterilerimizin istek ve gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz. - We aim to satisfy our customers' wants and needs.

want
noksan
want
ihtiyacı olmak
want
ihtiyaç

İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın. - Separate your wants from your needs.

İhtiyaç duyduğun yardımı almanı istiyorum. - I want you to get the help that you need.

want
ihtiyaçlar

İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın. - Separate your wants from your needs.

want
eksiklik
want
{f} istemek

Gitmek istemek için nedenlerim var. - I have my reasons for wanting to go.

Kalmak istemek yanlış mı? - Is it wrong to want to stay?

be in need
muhtaç olma
to be in
olmak

İlerde ne olmak istiyorsun? - What do you want to be in the future?

O anda Boston'da olmak müthiş heyecan vericiydi. - It was tremendously exciting to be in Boston at that time.

want
{f} gerektirmek
be in need
muhtaç olmak
be in need
yoksul/fakir olmak
want
h_v.iste+e.iste,v.iste: n.istek
want
{f} istemek, -e ihtiyacı olmak: This house wants looking after. Bu evin bakıma
want
(fiil) istemek, arzulamak, talep etmek, arzu etmek, yoksun olmak, ihtiyacı olmak, gerektirmek, eksik olmak
want
{f} talep etmek
want
yoksul olmak
English - English
want

The mowing-machine always wanted oiling. Barnet turned it under Jacob's window, and it creaked—creaked, and rattled across the lawn and creaked again.

to be in need of; to require (something)
Favorites