the things bought

listen to the pronunciation of the things bought
English - Turkish

Definition of the things bought in English Turkish dictionary

shopping
{i} alışveriş

Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim. - I like shopping in used-book stores and in used-clothing shops.

Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı. - I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.

shopping
alışveriş yaparak

Orada alışveriş yaparak para tasarruf ettin mi? - Did you save money by shopping there?

Tom günü gezi için alışveriş yaparak geçirdi. - Tom spent the day shopping for the trip.

shopping
çarşı pazar dolaşma
shopping
alışveriş yapma

New York'ta Fifth Avenue'da alışveriş yapmak istiyorum. - I'd like to do shopping on Fifth Avenue in New York.

Dün alışveriş yapmaya gitmedi, değil mi? - She didn't go shopping yesterday, did she?

shopping
{f} alışveriş yap

Nancy yolda biraz alışveriş yaptı. - Nancy did some shopping on the way.

Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim. - I like shopping in used-book stores and in used-clothing shops.

shopping
shopping list alışveriş listesi
shopping
shopping center alışveriş merkezi
shopping
{i} pazara çıkma
shopping
x ele ver/alışverişe çık
shopping
{i} (belirli şeylerin peşinde) çarşı pazar dolaşma
shopping
büyük çarşı
shopping
shopping district çarşı
shopping
alışveriş etme
shopping
{i} çarşıya çıkma
English - English
shopping

I carried three heavy bags of shopping up the stairs.

the things bought

    Turkish pronunciation

    dhi thîngz bôt

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈᴛʜəɴɢz ˈbôt/ /ðiː ˈθɪŋz ˈbɔːt/
Favorites