the people at such a gathering, as a collective

listen to the pronunciation of the people at such a gathering, as a collective
English - Turkish

Definition of the people at such a gathering, as a collective in English Turkish dictionary

meeting
toplantı

Dün gece Bay A bugünkü toplantıya katılamayacağını söylemek için beni aradı. - Last night, Mr. A called me up to say he couldn't attend today's meeting.

Toplantıyı şimdi başlatalım mı? - Shall we start the meeting now?

meeting
miting

Tom mitinge katılmak için Mary'ye ihtiyaç olduğunu düşünmez. - Tom doesn't think there is any need for Mary to attend the meeting.

Tom seninle bir miting yapmak ister. - Tom wants to have a meeting with you.

meeting
{i} buluşma

Meg Tom'la tekrar buluşmaktan mutluydu. - Meg was happy about meeting Tom again.

Burada seninle buluşmayı asla hayal etmedim. - Never did I dream of meeting you here.

meeting
{i} görüşme

Seninle görüşmeyi iple çekiyorum. - I've been looking forward to meeting you, Tom.

Niçin görüşmeye katılamadığımın sebebi bu. - That's the reason why I couldn't attend the meeting.

meeting
{i} oturum
meeting
(Askeri) MİTİNG, TOPLANTI
meeting
{i} karşılama

Şirketimizin ilk önceliği, müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamaktır. - Our company's first priority is meeting our customers' needs.

Onu karşılamak amacıyla oraya gittim. - I went there for the purpose of meeting him.

meeting
bitişme
meeting
vuslat
meeting
uğrak
meeting
karşılaşma

Sanki onun benimle karşılaşmaktan çekindiğini hissettim. - I felt as if he shrank from meeting me.

Ben, atletizm karşılaşmalarına katıldım. - I took part in the athletic meeting.

meeting
meydan toplantısı
meeting
buluşma/topluluk/toplant
meeting
meeting place toplantı yeri
meeting
Kuveykır kilise binası
meeting
summit meetingzirve toplantıse
meeting
meeting house toplant için kullanılan ev
English - English
meeting

What has the meeting decided.

the people at such a gathering, as a collective
Favorites