the part of the racket comprising the frame and strings

listen to the pronunciation of the part of the racket comprising the frame and strings
English - Turkish

Definition of the part of the racket comprising the frame and strings in English Turkish dictionary

head
{i} baş

Korkunç derecede başım ağrıyor. - I have a bad headache.

Batılı ülkeler doları güçlendirmek için baş başa verip düşünüyorlar. - Western nations have to put their heads together to strengthen the dollar.

head
{i} konu başlığı
head
menba
head
başlık

Haber başlıklarını gördün mü? - Have you seen the headlines?

Herkes bu sabahki haber başlıklarından memnundu. - Everyone was delighted by this morning's headlines.

head
başkanlığını yapmak
head
buhar basıncı
head
{f} başı çek
head
genel başkan
head
{f} (bir şeyin) başkanlığını yapmak/başkanı olmak: Who heads this outfit? Buranın başkanı kim?
head
{f} olgunlaşmak
head
{f} -in
head
{i} pınar başı
head
{s} baştaki
head
bir

Bir elin nesi var, iki elin sesi var. - Two heads are better than one.

Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var. - They all have arms, legs, and heads, they walk and talk, but now there's SOMETHING that wants to make them different.

head
{s} baş ile ilgili
head
{f} başında olmak
head
{i} şef, baş, başkan: the head of the math department matematik bölümü başkanı
head
{f} başı çekmek
head
{i} köpük
head
kafa,v.başı çek: n.baş
English - English
head
the part of the racket comprising the frame and strings

    Hyphenation

    the part of the rack·et com·pris·ing the frame and strings

    Turkish pronunciation

    dhi pärt ıv dhi räkît kımprayzîng dhi freym ınd strîngz

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈpärt əv ᴛʜē ˈrakət kəmˈprīzəɴɢ ᴛʜē ˈfrām ənd ˈstrəɴɢz/ /ðiː ˈpɑːrt əv ðiː ˈrækɪt kəmˈpraɪzɪŋ ðiː ˈfreɪm ənd ˈstrɪŋz/
Favorites