English - Turkish
Definition of the interacting system of a biological community and its nonliving environment in English Turkish dictionary
- ecosystem
- ekosistem
Kirliliğin bölgenin ekosistemine yıkıcı sonuçları oluyor.
-Pollution is bringing devastating consequences for the regional ecosystem.
Ama bütün resim bu değil. Tatoeba sadece açık, işbirlikçi, çok dilli cümleler sözlüğü değildir. O, yapmak istediğimiz bir ekosistemin parçasıdır.
-But that's not the whole picture. Tatoeba is not just an open, collaborative, multilingual dictionary of sentences. It's part of an ecosystem that we want to build.
- ecosystem
- çevre-jüye
- ecosystem
- (Tıp) Canlı organizma ile çevresi arasında karşılıklı ilişki ve etkilerin varlıı esasına dayanan ekolojinin ana kuralı
- ecosystem
- bir yerde bulunan bütün canlılar topluluğu ile çevreleri ve hayat şartları
- ecosystem
- (isim) ekosistem
Related Terms
English - English
Definition of the interacting system of a biological community and its nonliving environment in English English dictionary
- ecosystem
the interacting system of a biological community and its nonliving environment
Hyphenation
the interacting sys·tem of a bi·o·lo·gi·cal com·mu·ni·ty and its non·li·ving en·vi·ron·mentPronunciation
Resimler
Favorites