the human skin; so called in contempt

listen to the pronunciation of the human skin; so called in contempt
English - Turkish

Definition of the human skin; so called in contempt in English Turkish dictionary

hide
gizlemek

Tom hayal kırıklığını gizlemek için elinden geleni yaptı. - Tom did his best to hide his disappointment.

Yüzünü gizlemek istiyorsan, çıplak yürü. - If you want to hide your face, walk naked.

hide
saklanmak

Saklanmak zorunda değilsin. - You don't have to hide.

Çabuk, lambayı söndür, karanlıkta saklanmak istiyorum. - Quick, turn off the lamp, I want to hide in the darkness.

hide
saklamak

Saklamak zorunda değilsin. - You don't have to hide.

Tom hislerini Mary'den saklamak zorunda değildir. - Tom doesn't have to hide his feelings from Mary.

hide
{i} post

Benim postumu kurtardığın için teşekkürler. - Thanks for saving my hide.

hide
{f} (hid, hid.den) saklamak, gizlemek; saklanmak, gizlenmek
hide
zula etmek
hide
gön
hide
gizli tutmak
hide
gizle

O, hatasını bizden gizlemeye çalıştı. - She tried to hide her mistake from us.

Onu nereye gizleyeceğini düşünemedi. - He couldn't think where to hide it.

hide
gizlenmek

Gizlenmek zorunda değiliz. - We don't have to hide.

Ben gizlenmek için tüm yerleri biliyorum. - I know all the places to hide.

hide
s head utancından saklanmak
hide
{f} saklı tutmak
hide
(fiil) saklamak, gizlemek, saklı tutmak, saklanmak, derisini yüzmek, dayak atmak, dövmek, pataklamak
hide
{f} pataklamak
hide
in hiding saklı
hide
{i} hayvan derisi, deri; post
hide
{i} ortaçağ arazi ölçü birimi
English - English
hide
the human skin; so called in contempt
Favorites