the act of grazing; the cropping of grass

listen to the pronunciation of the act of grazing; the cropping of grass
English - Turkish

Definition of the act of grazing; the cropping of grass in English Turkish dictionary

graze
sıyrık
graze
{f} otlamak
graze
otarmak
graze
(Askeri) YALAYARAK GEÇMEK: Zemine yakın geçiş. Ayakta duran bir insana çarpacak kadar alçaktan geçen ve zemine hemen hemen paralel bir yol takip eden bir atım. 2. SATIHTA: Havada infilak veya sekme ateşinde paralanma noktası satıhta veya satıh altında vukua gelen infilakleri belirtmek için kullanılan kıymetlendirme veya gözetleme terimi. Ayrıca bakınız: "air", "graze burst"
graze
otlanmak
graze
{f} otlatmak
graze
sıyırmak
graze
sıyırıp geçmek
graze
otlat

Umut aptalların otlattığı çayırdır - Hope is the meadow on which fools graze.

the act of
eyleminin
graze
{f} sıyrılmak
graze
x sıyır/kullan/otla/otlat
graze
{i} sıyırma
English - English
graze
the act of grazing; the cropping of grass
Favorites