someone who lives

listen to the pronunciation of someone who lives
English - Turkish

Definition of someone who lives in English Turkish dictionary

liver
{i} karaciğer

Çocuklar morino karaciğeri yağından nefret ederler. - Children hate cod liver oil.

Karaciğer sorunu ile ilgili bir hikayem var. - I have a history of liver trouble.

liver
yaşayıcı/karaciğer
liver
yaşayan kimse
liver
kırmızıya çalan kahverengi
liver
belirli bir hayat yaşayan kimse
liver
{i} ciğer

Ciğer salamlı sandviç yiyemiyorum. - I can't eat liverwurst sandwiches.

Ciğerli sosisli sandviçleri seviyorum. - I love sandwiches with liverwurst.

liver
clean liver temiz hayat yaşayan kimse
liver
high liver boğazına düşkün kimse
liver
loose liver uçarı hayat yaşayan kimse
English - English
liver

a wicked liver may be reclaimed, and prove an honest man .

someone who lives

    Hyphenation

    some·one who lives

    Turkish pronunciation

    sʌmwʌn hu layvz

    Pronunciation

    /ˈsəmˌwən ˈho͞o ˈlīvz/ /ˈsʌmˌwʌn ˈhuː ˈlaɪvz/
Favorites