Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
- Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.
- I could not go to the party because of illness.
Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha?
- Because we love you, we are updating Tatoeba to bring you a better user experience. See? We love you huh?
Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
- I called a cab, because it was raining.
Bir dil ne kadar çok ülkede konuşulursa, yerli konuşanı gibi ses çıkarmak o kadar daha az önemlidir, çünkü o dilin konuşanları değişik lehçeler duymaya alışkındır.
- The more countries a language is spoken in, the less important it is to sound like a native speaker, since speakers of that language are accustomed to hearing various dialects.
Tom'un Japonca öğrenmesi gerek, çünkü önümüzdeki yıl Japonya'ya gidecek.
- Tom needs to learn Japanese, since he's going to Japan next year.
O zamandan beri onu görmedim.
- I haven't seen her since then.
Tom o zamandan beri Mary'yi görmedi.
- Tom hasn't seen Mary since then.
Öğrenciler televizyon ve çizgi roman yüzünden, çok kitap okumazlar.
- Students don't read many books because of TV and comics.
Oyuncuların çoğu grip yüzünden keyifsiz oldukları için koç oyunu iptal etti.
- The coach called off the game because many of the players were down with the flu.
Onun geçen aydan beri hasta olduğunu duydum.
- I hear he has been ill since last month.
İspanya'nın 1975'ten beri bir demokrasisi var.
- Spain has been a democracy since 1975.
Mademki buradasın, akşam yemeği yesen iyi olur.
- Since you're here, you had better eat dinner.
Madem yolu biliyorsun, bize yol göster.
- Lead us, since you know the road.
Vay be, Daniel'ı son gördüğümden bu yana çok kilo almış.
- Wow, Daniel has put on a lot of weight since the last time I saw him.
Son kezden bu yana o çok değişti.
- He changed a lot since the last time.
O kitap bir film olalı beş yıl geçti.
- It's been five years since that book was made into a movie.
Kaza olalı bir yılı geçti.
- It's been over a year since the accident.
Hazır olmadığı için onsuz gittik.
- We went without him since he wasn't ready.
Babam vefat edeli on yıl oldu.
- It has been ten years since my father passed away.
Büyükannemi ziyaret edeli uzun zaman oldu.
- It's been a long time since I visited my grandmother.
Onun emelleri olduğundan, o çok çalışıyor.
- Since he has ambitions, he works hard.
Tom üniversiteden mezun olduğundan beri bir çevirmen olarak çalışmaktadır.
- Tom has been working as a translator ever since he graduated from college.
Mademki artık bir akıllı telefonun var, istediğin zaman benimle facebook'ta sohbet edebilirsin.
- Since you have a smartphone now, you can chat with me on Facebook any time.
Mademki buradasın, akşam yemeği yesen iyi olur.
- Since you're here, you had better eat dinner.
Yağmur yağdığı için evde kaldık.
- Since it was raining, we stayed at home.
Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır.
- In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral.
Tom gittikten sonra buralarda her şey aynı olmadı.
- Things haven't been the same around here since Tom left.
Ben o talihsiz olaydan sonra burada tekrar bulunmadım.
- I haven't been back here since that unfortunate incident.
Tom içtiğinden dolayı Mary'nin eve götürmesi gerektiğini düşünmüyor.
- Tom doesn't think Mary should drive home since she's been drinking.
Mac bir yabani at almak istediğinden dolayı para biriktiriyor.
- Since Mac wants to buy a new Mustang, he is saving money.
Tom ondan sonra özür diledi.
- Tom has since apologized.
Madem ki paran var, neden Kia'nın yerine BMW almıyorsun?
- Since you have money, why not get the BMW instead of the Kia?
Madem ki projende bir hata yaptın, sıfırdan başlamak zorundasın.
- Since you made a mistake in your project, you have to start over from scratch.
Ben altı aylıkken den beri biz arkadaşız.
- We've been friends since I was 6 months old.
1988' den beri Tom'u görmedim.
- I haven't seen Tom since 1988.
Since you didn't call, we left without you.
Because the personal computer here cannot change the system, nothing can be done.
- Since the computer here can't change the system, I can't do anything.
I have loved you since I first met you.
I had seen him previously, but hadn't seen him since.
... is a mother of two young boys she'd been steadily employed since she was a ...
... And we've been pushing since we came into office to look at the ...